zin – Turkish Translation – Keybot Dictionary

Spacer TTN Translation Network TTN TTN Login Deutsch Français Spacer Help
Source Languages Target Languages
Keybot 8 Results  ar2006.emcdda.europa.eu
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
De gemiddelde prijzen van LSD, gecorrigeerd voor inflatie (105), vertoonden tussen 1999 en 2004 in algemene zin een neerwaartse lijn (106) in Tsjechië, Ierland, Polen, Slovenië en Zweden, maar stegen in Duitsland en Frankrijk.
2004’te bir LSD biriminin kullanıcılara ortalama bedeli Portekiz’de 2,5 euro’dan Malta’da 11,6 euro’ya kadar değişmekteydi (104). Enflasyona göre düzeltilmiş ortalama LSD fiyatları (105) 1999 ve 2004 arasında Çek Cumhuriyeti, İrlanda, Polonya, Slovenya ve İsveç’te genel olarak düşen bir eğilim (106) göstermiş ama Almanya ve Fransa’da artmıştır.
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
Uit enquêtes onder 15- en 16-jarige scholieren blijkt dat het “ooit”-gebruik van ecstasy in algemene zin is toegenomen in de periode 1995-2003, waarbij de grootste toenames worden gemeld door Tsjechië en de meeste nieuwe EU-lidstaten (117).
15-16 yaşındaki okul çocukları arasında yapılan araştırmalar göstermektedir ki ecstasy kullanımın genel yaşam boyu yaygınlığı 1995-2003 döneminde artmış ve en büyük artışlar Çek Cumhuriyeti ile çoğu yeni AB Üye Devleti’nde meydana gelmiştir (117). 2003 ESPAD okul araştırmalarında (Hibell vd., 2004), amfetaminler için yaşam boyu yaygınlık tahminleri altı Üye Devlet’te (Almanya, Danimarka, Estonya, Litvanya, Avusturya ve Polonya) ectasy için olanlardan % 1 ila % 3 daha yüksek kalmıştır (118).
  Hoofdstuk 2: De aanpak ...  
Het gebruik van kwaliteitsbeheerinstrumenten bij de planning van behandeling en schadebeperking heeft ertoe geleid dat de dienstverlening zich meer op specifieke doelgroepen is gaan richten, bijvoorbeeld in die zin dat men rekening is gaan houden met de specifieke behoeften van gendergroepen (zie ook de speciale kwestie over gender).
Tedavi ve hasar azaltma planlaması düzeyinde kalite yönetimi araçları kullanılması, hizmetlerin daha hedef grubuna özel hale gelmesine yol açmıştır. Bunlara örnek olarak, cinsiyet gruplarının farklı ihtiyaçlarına saygılı olmak verilebilir (ayrıca bkz. cinsiyet hakkında seçili yayın).
  Hoofdstuk 6: Opioà¯deng...  
Het volgen van het percentage actuele spuiters onder heroïnegebruikers dat in behandeling gaat, vormt een belangrijke aanvulling op de bewaking van de prevalentie van injecterend drugsgebruik onder de algemene bevolking. Het is echter belangrijk te onthouden dat de waargenomen percentages niet noodzakelijkerwijs trends in de prevalentie van injecterend drugsgebruik in algemene zin weerspiegelen.
Tedaviye başlayan eroin kullanıcıları arasındaki mevcut enjekte edenlerin oranını izlemek, enjekte ederek uyuşturucu kullanımının genel halk arasındaki yaygınlığının izlenmesinde önemli bir tamamlayıcı unsurdur. Ancak gözlemlenen oranların, enjekte ederek uyuşturucu kullanımının tamamının yaygınlık eğilimlerini yansıtmıyor olabileceğini unutmamak gerekir. Örneğin, yüksek oranda uyarıcı kullanıcısı olan ülkelerde (Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Finlandiya, İsveç), eroin kullanıcıları arasında enjekte etme oranları genel durumu temsil etmiyor olabilir.
  Hoofdstuk 6: Opioà¯deng...  
Hoewel er in algemene zin sprake is van een trend naar toenemende diversiteit bij dit verschijnsel, zijn de schattingen van problematisch drugsgebruik in veel landen uitsluitend gebaseerd op problematisch gebruik van drugs met heroïne of andere opioïden als primaire stof.
Genel bir farklılaşma eğilimine rağmen, pek çok ülkede sorunlu uyuşturucu kullanımı tahminleri özellikle birincil madde olarak eroin veya başka opioidlerin sorunlu kullanımına dayanmaktadır. Bu durum, çoğu zaman SUK oranlarına çok benzeyen tahmini sorunlu opioid kullanımı oranlarında görülebilmektedir (bkz. Şekil 8) (170). Diğer ülkelerde opioid dışındaki sorunlu kullanım yaygınlığının neredeyse görmezden gelinebilir bir oran mı olduğu yoksa belki de dikkate değer olup değerlendirmek için fazla zor mu olduğu açık değildir.
  Hoofdstuk 2: De aanpak ...  
In een enquête die in 2005 onder de nationale focal points (NFP’s) is uitgevoerd is geïnventariseerd op welke wijze in algemene zin te werk wordt gegaan bij het verzorgen van behandelingen voor drugsverslaafden.
2005 yılında ulusal odak noktaları (UON’ler) arasında gerçekleştirilen bir araştırma, Avrupa’da tedavi sağlanmasının genel özelliklerini değerlendirmiştir. Ulusal uzmanlara opioid kullanıcılarının çoğunluğunun ilaçsız mı yoksa ilaçla sağlanan programlarda mı tedavi gördüğü yoksa her iki şeklin de eşit derecede mi yaygın olduğu sorulmuştur.
  Hoofdstuk 8: De monitor...  
Er is evenwel een verband met de verschillende begrippen omtrent verslaving, in die zin dat de kans groot is dat een persoon die dergelijk gedrag vertoont onder de algemenere noemer van “probleemgebruikers” valt.
SUK’un bu tanımı, uyuşturucu tüketim alışkanlıklarına dayanan salt davranışsal bir tanım olup hiçbir anlamda sorunları açıkça ölçmemektedir. Buna rağmen, bu şekilde davranan bir kişinin daha genel bir ‘sorunlu kullanıcı’ kavramına dahil olmasının son derece olası olduğu anlayışıyla çeşitli bağımlılık kavramlarıyla bağlantılıdır. Bu anlamda SUK göstergesinin yalnızca her hangi türde bir uyuşturucu sorununa sahip olarak düşünülebilecek kişilerin önemli bir alt grubunu değerlendirdiğini göz önünde bulundurmak önemlidir. Bununla birlikte, yaklaşımın yararları da vardır: davranışsal olarak belirlenen bir kavram olarak, aşağıdakileri sağlar:
  Hoofdstuk 2: De aanpak ...  
In Zweden is de belangrijkste toename van activiteiten ten opzichte van de afgelopen jaren te zien bij programma’s voor kinderen de nog te jong zijn om naar school te gaan en die in risicovolle gezinnen opgroeien en bij programma’s voor kinderen met externaliserend probleemgedrag.
Bazı ülkeler (örneğin Polonya ve Slovakya) etkilenmeye daha açık gruplara özel önem atfetmeye başlamıştır. İsveç’te, faaliyetlerde önceki yıllara oranla en bariz artış risk altındaki okul öncesi çocuklar ile yansıtıcı davranışlara sahip okul çocuklarına yönelik programlarda olmuştur. Bu programları uygulayan yerel yönetimlerin sayısı yaklaşık olarak iki katına çıkmıştır. Bunlara ek olarak, Norveç, önleme çabalarının özel olarak risk gruplarını hedefleyeceği sorunlu uyuşturucu ve alkol kullanımına karşı erken müdahale için ulusal bir strateji geliştirmektedir. Kaçınmaya dayanmayan yaklaşımlar, uyuşturucu kullanımı başlangıç aşamasında bulunan gruplarda yalnızca tüketimi değil, başlamayı da azaltmakta etkilidir. Bundan dolayı, Polonya’da etkilenmeye daha açık çocukların veya uyuşturucu kullanımının erken aşamalarında bulunan çocukların uyuşturucuya bağlı davranışlarını değiştirmeye yönelik ulusal çapta bir program vardır. Polonya’nın programının spesifik hedefi, uyuşturucu sorunlarını çözmekte aileye destek olmaktır. Bu anlamda, seçici önleme kavramının uyuşturucu kullanımına odaklanmaması ve uyuşturucu kullanımını damgalamamasının yardımı dokunmaktadır; daha ziyade, daha geniş anlamda etkilenmeye açık olmaya odaklanır.