zweden – Traduction en Turc – Dictionnaire Keybot

Spacer TTN Translation Network TTN TTN Login Deutsch English Spacer Help
Langues sources Langues cibles
Keybot 53 Résultats  ar2006.emcdda.europa.eu  Page 2
  Hoofdstuk 2: De aanpak ...  
In Zweden is de belangrijkste toename van activiteiten ten opzichte van de afgelopen jaren te zien bij programma’s voor kinderen de nog te jong zijn om naar school te gaan en die in risicovolle gezinnen opgroeien en bij programma’s voor kinderen met externaliserend probleemgedrag.
Bazı ülkeler (örneğin Polonya ve Slovakya) etkilenmeye daha açık gruplara özel önem atfetmeye başlamıştır. İsveç’te, faaliyetlerde önceki yıllara oranla en bariz artış risk altındaki okul öncesi çocuklar ile yansıtıcı davranışlara sahip okul çocuklarına yönelik programlarda olmuştur. Bu programları uygulayan yerel yönetimlerin sayısı yaklaşık olarak iki katına çıkmıştır. Bunlara ek olarak, Norveç, önleme çabalarının özel olarak risk gruplarını hedefleyeceği sorunlu uyuşturucu ve alkol kullanımına karşı erken müdahale için ulusal bir strateji geliştirmektedir. Kaçınmaya dayanmayan yaklaşımlar, uyuşturucu kullanımı başlangıç aşamasında bulunan gruplarda yalnızca tüketimi değil, başlamayı da azaltmakta etkilidir. Bundan dolayı, Polonya’da etkilenmeye daha açık çocukların veya uyuşturucu kullanımının erken aşamalarında bulunan çocukların uyuşturucuya bağlı davranışlarını değiştirmeye yönelik ulusal çapta bir program vardır. Polonya’nın programının spesifik hedefi, uyuşturucu sorunlarını çözmekte aileye destek olmaktır. Bu anlamda, seçici önleme kavramının uyuşturucu kullanımına odaklanmaması ve uyuşturucu kullanımını damgalamamasının yardımı dokunmaktadır; daha ziyade, daha geniş anlamda etkilenmeye açık olmaya odaklanır.
  Hoofdstuk 7: Infectiezi...  
Dit betekent echter niet dat er algemene overeenstemming bestaat over de baten van dergelijke voorzieningen. Zo schaarden Griekenland en Zweden ze bijvoorbeeld niet onder hun beleidsspeerpunten. Over het algemeen echter levert de situatie in de EU als het gaat om de invoering van interventies op dit terrein een tamelijk homogeen beeld op (193), aangezien alle landen behalve Cyprus melding maken van het bestaan van OvN’s (194).
Kapsamlı bir yaklaşımın genel olarak arzu edilmesi, tüm bu hizmet unsurlarının ulusal düzeyde eşit derecede gelişmiş olduğu veya desteklendiği anlamına gelmemektedir. Bununla beraber, bir fikir birliği oluşur gibi görünmektedir. UON’ler arasındaki bir araştırmada dört katılımcıdan üçü, rehberlik ve danışmayla birlikte sağlanan iğne ve şırınga programlarını, uyuşturucu enjekte edenler arasında bulaşıcı hastalıkların yayılmasını ele alan ulusal politikada bir öncelik olarak belirtmiştir (Şekil 11). Bu kadar çok sayıda ülkenin temiz enjeksiyon malzemesi temin etme rolünü artık açıkça HIV önleme stratejilerinin bir parçası olarak benimsemesi, bu hizmet türünün Avrupa’nın büyük kısmında nasıl ana akım haline geldiğini ve çoğu ülkede artık tartışmalı bir konu olarak görülmediğini göstermektedir. Ancak bu türde bir hizmetin yararlarına dair genel bir mutabakat bulunduğunu söylemek de doğru değildir. Bu alandaki müdahaleler anlamında, Kıbrıs dışındaki bütün ülkelerin steril iğne ve şırınga dağıtımı veya değişimi için programları bulunduğunu bildirdiği (193) AB genelinde her ne kadar nispeten homojen bir tablo ortaya çıksa da, örneğin Yunanistan ve İsveç bunu bir politika önceliği olarak değerlendirmemiştir (194).
  Hoofdstuk 7: Infectiezi...  
In veel lidstaten stijgt de leeftijd van slachtoffers van overdoses, hetgeen wijst op een daling van het aantal jongeren dat overgaat tot het gebruik van heroïne. Dit is een algemene tendens in de vijftien oude lidstaten, die al sinds het begin van de jaren negentig wordt waargenomen, al is hij minder duidelijk in Zweden en het Verenigd Koninkrijk.
Pek çok Üye Devlet’te, aşırı doz kurbanlarının yaşının yükselmesi, gençler arasında eroin kullanmaya başlamanın azaldığını düşündürmektedir. Bu eğilim İsveç ve Birleşik Krallık'ta daha az belirgin olmakla beraber, AB-15 Üye Devletleri’nde yaygın olup 1990’ların başlarından beri gözlemlenmektedir. Yeni Üye Devletler’de eğilim o kadar net değildir ve pek çok vakada ortalama yaşta bir düşüş olduğu dahi gözlemlenmektedir (204).
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
De gemiddelde prijzen van LSD, gecorrigeerd voor inflatie (105), vertoonden tussen 1999 en 2004 in algemene zin een neerwaartse lijn (106) in Tsjechië, Ierland, Polen, Slovenië en Zweden, maar stegen in Duitsland en Frankrijk.
2004’te bir LSD biriminin kullanıcılara ortalama bedeli Portekiz’de 2,5 euro’dan Malta’da 11,6 euro’ya kadar değişmekteydi (104). Enflasyona göre düzeltilmiş ortalama LSD fiyatları (105) 1999 ve 2004 arasında Çek Cumhuriyeti, İrlanda, Polonya, Slovenya ve İsveç’te genel olarak düşen bir eğilim (106) göstermiş ama Almanya ve Fransa’da artmıştır.
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
In 2004 werden inbeslagnemingen van hallucinogene paddestoelen gemeld in Tsjechië, Duitsland, Estland, Griekenland, Litouwen, Hongarije, Nederland, Polen, Portugal, Slovenië, Slowakije, Zweden en Noorwegen (129).
2004 yılında Çek Cumhuriyeti, Almanya, Estonya, Yunanistan, Litvanya, Macaristan, Hollanda, Polonya, Portekiz, Slovenya, Slovakya, İsveç ve Norveç’te halüsinojenik mantar ele geçirme vakaları rapor edilmiştir (129). Halüsinojenik mantarlara ilişkin kanun uygulayıcı ele geçirme vakalarının sayısı ile miktarı genel olarak düşük olup bu verilerden net eğilimler ortaya çıkmamaktadır.
  Hoofdstuk 3: Cannabis  
Tot de landen met een “ooit”-gebruik van meer dan 25% behoren Duitsland, Italië, Nederland, Slovenië en Slowakije (27-28%) en België, Frankrijk, Ierland en het Verenigd Koninkrijk, waar het “ooit”-gebruik varieert van 32 tot 40%. De laagste schattingen voor het “ooit”-gebruik (minder dan 10%) zijn afkomstig van Griekenland, Cyprus, Zweden, Roemenië, Turkije en Noorwegen (61).
Beş AB Üye Devleti (Belçika, İspanya, İtalya, Kıbrıs ve Birleşik Krallık) ulusal okul araştırmalarından yeni veriler rapor etmiş olup Bulgaristan iki büyük şehirde gerçekleştirilen okul araştırmalarından elde edilen verileri rapor etmiştir. Genel olarak, Avrupa’da okul çocukları arasında esrar kullanımının resmi şu anda da aynıdır.15 ve 16 yaşındaki okul çocukları arasında yaşam boyu esrar kullanımı yaygınlığının en yüksek olduğu yer Çek Cumhuriyeti ve İspanya’dır (sırasıyla % 44 ve % 41). Oranın % 25’ten fazla olduğu ülkeler arasında Almanya, İtalya, Hollanda, Slovenya ve Slovakya (% 27-28) ile yaşam boyu yaygınlığın % 32’den % 40’a kadar değiştiği Belçika, Fransa, İrlanda ve Birleşik Krallık bulunmaktadır. En düşük yaşam boyu yaygınlık tahminleri (% 10’dan az) Yunanistan, Kıbrıs, İsveç, Romanya, Türkiye ve Norveç’te bulunmaktadır gelmektedir (61).
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
Dat is meer dan het aantal medische spoedgevallen als gevolg van het gebruik van ecstasy, amfetamine, LSD of hallucinogene paddestoelen. In Zweden is het aantal vastgestelde waarnemingen van GHB (of de precursoren GBL en 1,4-BD) in monsters van lichaamsvloeistoffen toegenomen van 24 in 1997 tot 367 in 2004.
GHB ve ketamin kullanımıyla ilgili olduğu bildirilen ölümler ile ölümcül olmayan acil durumlar son derece nadirdir. Ancak bu gibi maddelere bağlı ölümler ile ölümcül olmayan acil durumları kaydedecek hassas ve karşılaştırılabilir sistemlerin eksikliği bu alanda bulunabilen verileri sınırlamaktadır. İki ülke, genellikle başka uyuşturucularla bağlantılı olarak, GHB’ye bağlı ölümler bildirmiştir. Amsterdam’daki Belediye Sağlık Hizmeti, GHB kullanımına bağlanabilecek ölümcül olmayan acil durumların yıllık sayısında 2000’de 25’ten 2004’te 98’e bir artış kaydetmiş olup, bu sayı ecstasy, amfetamin, LSD veya halüsinojenik mantara bağlanan tıbbi acil durumların sayısından fazladır. İsveç’te, vücut sıvısı örneklerinde GHB (veya öncülleri GBL ve 1,4-ABD) tespitleri 1997’de 24’ten 2004’te 367’ye yükselmiştir. İsveç’te GHB’yle bağlantılı ölümler de bildirilmiştir: bu uyuşturucu, 1996 ve 2004 arasında uyuşturucuya bağlı 36 ölümde tespit edilmiş olup bunların dokuzu 2004’te meydana gelmiştir. İngiltere ve Galler’de 2003’te, üç ölüm hakkındaki adli memur raporunda GHB’nin bahsi geçiyordu ve içlerinden birinde GHB, bahsi geçen tek uyuşturucuydu (ONS, 2006). Bununla beraber, Birleşik Krallık'taki bir hastaneden gelen ve geniş bir bölgeyi kapsayan toksikolojik bilgiler, Mayıs ve Aralık 2005 arasında meydana gelen beş ölümde GHB tespit edildiğini göstermektedir (131).
  Hoofdstuk 7: Infectiezi...  
Deze liepen uiteen van het verspreiden van informatie, via het geven van advies over de risico’s en de preventie van overdoses, tot de aanvang of voortzetting van substitutiebehandeling in de gevangenis. In dertien landen kwamen activiteiten die onder deze categorie maatregelen vallen echter zelden voor en in vijf andere landen (Letland, Hongarije, Polen, Roemenië en Zweden) zelfs helemaal niet.
Geniş bir faaliyet sınıfı da ‘hapishaneden çıkma öncesi müdahaleler’ olarak tanımlanabilir. Bunlar hapishanede basit bilgi yayımından, aşırı doz riskleri ile önlemeye dair danışmanlığa ve ikame tedavisine başlanması veya sürdürülmesine kadar pek çok farklı uygulamayı içermekteydi. Ancak bu tepkilerin kapsamına giren faaliyetler 13 ülkede nadiren kullanılmakta ve diğer bir beşinde ise hiç kullanılmamaktaydı (Letonya, Macaristan, Polonya, Romanya ve İsveç). Hapishane müdahaleleri İspanya, İtalya ve Birleşik Krallık'ta akut uyuşturucu ölümlerinin azaltılmasına yönelik hakim yaklaşımlar arasında bulunmaktadır.
  Hoofdstuk 1: Beleid en ...  
Dat geldt niet voor België, Oostenrijk, Slovenië en Zweden, die melding maken van een stijgende trend bij het aantal “aangiften” in verband met heroïne (26) en/of het percentage met heroïne verband houdende drugsdelicten (27).
Aynı 5 yıllık dönemde, yukarı doğru bir eğilim rapor eden Belçika, Avusturya, Slovenya ve İsveç dışında, eroinle ilgili ‘raporlar’ın sayısı ve/veya uyuşturucu kanunu suçlarının oranı, eroinle ilgili ‘raporlar’ın sayısı (26) ve/veya eroinle ilgili uyuşturucu suçlarının oranı (27) rapor eden ülkelerin çoğunda düşmüştür.
  Hoofdstuk 6: Opioà¯deng...  
Vier landen (Tsjechië, Hongarije, Polen en Slowakije) melden echter dat drugsvrije behandeling meer gebruikelijk is, terwijl twee landen (Spanje en Zweden) melding maken van een evenwicht tussen behandelingen met behulp van medicatie en drugsvrije therapieën.
Avrupa’da opioid sorunları için farklı tipte tedavilerin göreli bulunabilirliğine dair veriler hali hazırda sınırlıdır. Çoğu Üye Devlet’teki (16) uzmanlar, bir EMCDDA anketine cevaben, ikame tedavisinin bulunan başlıca tedavi şekli olduğunu belirtmiştir. Ancak dört ülkede (Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya), uyuşturucusuz tedavinin daha yaygın olduğu ve iki ülke, İspanya ve İsveç’te de, tıbbi destekli tedavi ile uyuşturucusuz tedavi seçenekleri arasında denge olduğu rapor edilmektedir.
  Hoofdstuk 1: Beleid en ...  
In Zweden werd in 2002 naar schatting ongeveer 0,9 miljard EUR uitgegeven ten behoeve van het drugsbeleid (de laagste schattingen gaan uit van 0,5 miljard EUR, de hoogste van 1,2 miljard EUR). Vergelijking van de cijfers uit 2002 met die uit 1991 leert dat de drugsgerelateerde overheidsbestedingen aanzienlijk zijn gestegen.
İsveç’te, 2002 yılında uyuşturucu politikası harcamalarının 0,9 milyar euro civarında (daha düşük tahmin 0,5 milyar euro, daha yüksek tahmin 1,2 milyar euro) olduğu düşünülmektedir. 2002 tahminleri 1991 rakamlarıyla karşılaştırıldığında, uyuşturucu politikası için kamu harcamalarının önemli ölçüde artmış olduğu görülmektedir.
  Hoofdstuk 7: Infectiezi...  
Dit geldt bijvoorbeeld voor Duitsland, waar een maximum optrad in 1991-1992, Spanje (1991), Frankrijk (1994) en Italië (1991). In andere landen, zoals Griekenland, Ierland, Portugal, Finland, Zweden en Noorwegen, kwam het maximum later, tussen 1998 en 2001, waarna ook daar een daling optrad.
Daha uzun bir veri dizisi bulunan ülkelerde uyuşturucuya bağlı ölümlerin farklı şekilleri tespit edilebilmektedir. Bazı ülkelerde, örneğin uyuşturucuya bağlı ölümlerin 1991-92’de doruğa ulaştığı Almanya, İspanya (1991), Fransa (1994) ve İtalya’da (1991) uyuşturucuya bağlı ölümler 1990’ların başında doruğa ulaşmış ve akabinde düşmüştür. Diğer ülkeler, örneğin Yunanistan, İrlanda, Portekiz, Finlandiya, İsveç ve Norveç’te, uyuşturucu ölümleri daha sonra, 1998 ve 2001 arasında doruğa ulaşmış ve yine akabinde düşmüştür. Yine başka ülkelerde, kalıp daha az belirgin veya rakamlar sabitti. Her ne kadar yorumların dikkatle yapılması gerekse de, bazı ülkelerdeki uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı nispeten düşük olduğundan, bu kalıplar eroin enjeksiyonundaki eğilimlere bağlanabilir (209).
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
Voor 2004 zijn metamfetaminevangsten gemeld in België, Tsjechië, Denemarken, Estland, Griekenland, Frankrijk, Letland, Litouwen, Hongarije, Oostenrijk, Slowakije, Zweden, Roemenië en Noorwegen, waarbij het laatstgenoemde land zowel de meeste vangsten heeft geregistreerd als de grootste hoeveelheden in beslag heeft genomen (91).
Metamfetamin, toplam ele geçirme vakalarındaki payı 2004’te düşmüş olsa dahi, tüm dünyada imal edilen ve kaçakçılığı yapılan miktarlar anlamında amfetamin veya ecstasy’den daha büyük önem arz etmeye devam etmektedir. En çok Doğu ve Güneydoğu Asya’da (Çin, Filipinler, Myanmar, Tayland), daha sonra Kuzey ve Orta Amerika’da (Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Meksika) imal edilmeye devam etmektedir. 2004’te, tüm dünyada 11 ton metamfetamin ele geçirilmiş, bunun % 59’u Doğu ve Güneydoğu Asya’da ve % 37’si de Kuzey Amerika’da ele geçirilmiştir (CND, 2006). Avrupa’da metamfetamin üretimi büyük ölçüde, 1980’lerden beri ‘pervitin’ yerel adıyla üretildiği Çek Cumhuriyeti’yle sınırlıdır. Bununla beraber, 2004’te laboratuvarların tasfiye edildiği Slovakya ve Bulgaristan’da da imalat yapıldığı bildirilmiştir (Reitox ulusal raporları, 2005; UNODC, 2006). Çek metamfetamin üretiminin çoğu yerel pazara yönelik olmakla beraber, bir kısmı Almanya, Avusturya ve Slovakya’ya kaçırılmaktadır (Reitox ulusal raporları, 2005). 2004’te Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Yunanistan, Fransa, Letonya, Litvanya, Macaristan, Avusturya, Slovakya, İsveç, Romanya ve Norveç’te metamfetamin ele geçirmeleri rapor edilmiş olup hem en büyük ele geçirme sayısı hem de yakalanan en büyük miktarlar bakımından Norveç başı çekmiştir (91).
  Hoofdstuk 2: De aanpak ...  
Diensten die nadrukkelijk afgestemd zijn op de behoeften van allochtone drugsgebruikers of groepen met specifieke taalbehoeften of een specifieke culturele of religieuze achtergrond komen minder vaak voor, maar worden wel gemeld door België, Duitsland, Griekenland, Spanje, Litouwen, Nederland, Finland, Zweden en het Verenigd Koninkrijk.
Özel olarak belirli bir hedef grubuna hizmet eden tedavi birimleri veya programlar AB’de yaygın olarak görülmektedir. Çocuklar ve 18 yaş altındaki gençler, 23 ülkedeki uzmanlaşmış kurumlarda tedavi edilmektedir; psikiyatrik bir hastalığın eşlik ettiği uyuşturucu kullanıcılarının tedavisi, 18 ülkede uzmanlaşmış kurumlarda gerçekleştirilmekte ve kadınlara özel hizmetlerin de Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Bulgaristan ve Türkiye dışında tüm ülkelerde bulunduğu bildirilmektedir. Göçmen uyuşturucu kullanıcılarının veya özel dil gereksinimlerine veya belirli dinsel veya kültürel arkaplana sahip grupların ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış hizmetler daha az yaygın olmakla birlikte, Belçika, Almanya, Yunanistan, İspanya, Litvanya, Hollanda, Finlandiya, İsveç ve Birleşik Krallık'ta bulunduğu rapor edilmiştir.
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
Een belangrijke uitzondering betreft enkele landen die wel een aanzienlijk aantal aanvragen voor behandeling in verband met het gebruik van amfetamine of metamfetamine melden. In Tsjechië, Slowakije, Finland en Zweden is het gebruik van deze drugs in een kwart tot ongeveer de helft van alle gevallen de primaire reden om in behandeling te gaan (124).
Amfetamin ve ecstasy kullanımına bağlı tedavi taleplerinin sayısı her ne kadar artıyor olsa da, genelde bu tür uyuşturucu kullanımı çoğu ülkede nadiren uyuşturucu tedavisi görmenin birincil sebebini teşkil eder (123). Bu konuda önemli bir istisna ise, ciddi oranda amfetamin veya metamfetamin kullanımına bağlı tedavi isteği rapor eden birkaç ülke olmasıdır. Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Finlandiya ve İsveç’te tüm tedavi taleplerinin dörtte birinden yaklaşık yarısına kadarından bu uyuşturucular sorumludur (124). Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da, rapor edilen tedavi taleplerinin büyük bir bölümü birincil bir metamfetamin sorununa bağlıdır (metamfetamin hakkındaki kutuya bakınız). Tedavi isteklerinin önemli bir bölümünün amfetamin kullanıcılarından geldiği söz konusu ülkelerde, amfetamin hastalarının üçte biri ila üçte ikisi uyuşturucuyu enjekte etmektedir (125).
  Hoofdstuk 1: Beleid en ...  
In dezelfde periode is het percentage drugsdelicten waarbij cannabis betrokken was gestegen in Duitsland, Spanje, Frankrijk, Litouwen, Luxemburg, Portugal, het Verenigd Koninkrijk en Bulgarije, stabiel gebleven in Ierland en Nederland, en gedaald in België, Italië, Oostenrijk, Slovenië en Zweden (24).
1999-2004’te, esrarla ilgili uyuşturucu kanunu suçu ‘raporları’nın sayısı rapor eden ülkelerin çoğunluğunda genel bir artış gösterirken, İtalya ve Slovenya’da düşüşler görülmekteydi (23). Aynı dönemde, esrarla ilgili uyuşturucu suçlarının oranı Almanya, İspanya, Fransa, Litvanya, Lüksemburg, Portekiz, Birleşik Krallık ve Bulgaristan’da artarken İrlanda ve Hollanda’da genel olarak aynı kalmış ve Belçika, İtalya, Avusturya, Slovenya ve İsveç’te düşmüştür (24). Rapor eden tüm ülkelerde (Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan ile bir kaç yıllığına Belçika dışında) kullanma/bulundurma suçlarında esrar diğer uyuşturucu kanunu suçlarında olduğundan daha çok görülmekte olup, esrarla ilgili kullanma suçlarının oranının bazı ülkelerde – yani İtalya, Kıbrıs (2002-04), Avusturya, Slovenya ve Türkiye’de (2002-04) – 1999’dan beri azalması ve çoğu rapor eden ülkede de son sene içerisinde (2003-04) düşmesi, olasılıkla bu ülkelerdeki kanun uygulayıcı kurumların esrar kullanıcılarını daha az hedeflediğine işaret etmektedir (25).
  Hoofdstuk 1: Beleid en ...  
In Zweden heeft het nationale actieplan inzake drugs 2002-2005 tot gevolg gehad dat de drugsproblematiek hoger op de politieke agenda is komen te staan, zowel op lokaal als op regionaal en nationaal niveau.
İsveç’te, 2002-05 uyuşturucu hakkında ulusal eylem planı, uyuşturucu konusunun yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde politika gündeminin yukarısına çıkmasıyla sonuçlanmıştır. İsveç’teki belediyelerin çoğunda artık bir çeşit uyuşturucu eylem planı bulunmakta ve uyuşturucu alanında çıkar sahipleri arasında koordinasyon ve işbirliğine şimdi daha fazla öncelik tanındığından bu alanlarda da ilerlemeler olmaktadır. Ayrıca uyuşturucu bağımlılarının faydalanabileceği tedavilerin hem tipi hem de bunlara erişim konusunda gelişmeler meydana gelmiştir. Birleşik Krallık'ta, Denetim Komisyonu, uyuşturucu tedavisinde ilerleme kaydedildiğini kabul ederken, uyuşturucu kullananların yeniden entegrasyonu ve rehabilitasyonu için barınak, sosyal bakım ve diğer destek hizmetleri gibi hizmetlerde yeterince ilerleme kaydedilmediğini ileri sürmüştür. Gelecekte, hükümetin uyuşturucu stratejisinin hedeflerine ulaşmaktaki başarısı PSA’larda belirlenen hedeflere ve her hangi bir yasadışı uyuşturucunun sorunlu kullanımından kaynaklanan hasarları değerlendirecek olan bir uyuşturucu hasar indeksine (DHI) göre ölçülecektir.
  Hoofdstuk 1: Beleid en ...  
In Zweden heeft het nationale actieplan inzake drugs 2002-2005 tot gevolg gehad dat de drugsproblematiek hoger op de politieke agenda is komen te staan, zowel op lokaal als op regionaal en nationaal niveau.
İsveç’te, 2002-05 uyuşturucu hakkında ulusal eylem planı, uyuşturucu konusunun yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde politika gündeminin yukarısına çıkmasıyla sonuçlanmıştır. İsveç’teki belediyelerin çoğunda artık bir çeşit uyuşturucu eylem planı bulunmakta ve uyuşturucu alanında çıkar sahipleri arasında koordinasyon ve işbirliğine şimdi daha fazla öncelik tanındığından bu alanlarda da ilerlemeler olmaktadır. Ayrıca uyuşturucu bağımlılarının faydalanabileceği tedavilerin hem tipi hem de bunlara erişim konusunda gelişmeler meydana gelmiştir. Birleşik Krallık'ta, Denetim Komisyonu, uyuşturucu tedavisinde ilerleme kaydedildiğini kabul ederken, uyuşturucu kullananların yeniden entegrasyonu ve rehabilitasyonu için barınak, sosyal bakım ve diğer destek hizmetleri gibi hizmetlerde yeterince ilerleme kaydedilmediğini ileri sürmüştür. Gelecekte, hükümetin uyuşturucu stratejisinin hedeflerine ulaşmaktaki başarısı PSA’larda belirlenen hedeflere ve her hangi bir yasadışı uyuşturucunun sorunlu kullanımından kaynaklanan hasarları değerlendirecek olan bir uyuşturucu hasar indeksine (DHI) göre ölçülecektir.
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
mCPP is een aryl-gesubstitueerde piperazine, evenals benzylpiperazine (BZP), een stof die sinds 1999 door het EWS wordt gevolgd. De eerste officiële meldingen van waarneming van mCPP zijn in februari/maart 2005 ontvangen door het EWDD en Europol naar aanleiding van steekproeven die zijn genomen in Frankrijk en Zweden.
2005’teki en dikkate değer yeni gelişme, yeni psikoaktif madde 1-(3-klorofenil)piperazinin (mCPP) ortaya çıkışı ve hızla yayılmasıydı. mCPP, benzilpiperazin (BZP) gibi aril mukabili bir piperazin olup EWS tarafından 1999’dan beri izlenen bir maddedir. Fransa ve İsveç’te toplanan numunelerle ilgili olarak, mCPP tespitlerinin ilk resmi bildirimleri EMCDDA ve Europol tarafından Şubat/Mart 2005’te alınmıştır. mCPP içeren haplar 2005 sonu itibariyle, neredeyse tüm Üye Devletler’de kanun uygulayıcı kurumlar tarafından ele geçirilmiş veya çeşitli eğlence amaçlı faaliyetlerde (açık hava dans/müzik festivalleri, dans klüpleri, vs.) bulunmuştur. Hemen her zaman ecstasy’e benzeyecek şekilde tasarlanmakta büyük ihtimalle ecstasy gibi pazarlanmaktadır. Bu uyuşturucu en çok hap şeklinde bulunmaktadır ve mCPP ile MDMA’nın öznel etkileri kısmen karşılaştırılabilir niteliktedir (Bossong vd., 2005). Ayrıca, mCPP genellikle MDMA’yla birleşik olarak bulunmaktadır. Bunun kazara bir bulaşmadan kaynaklanması olası olmadığından, kasıtlı olarak mCPP eklenmesinin MDMA’nın etkilerini değiştirmek veya artırmak amaçlı olmasının mümkün olduğu anlamına gelmektedir. AB’de tek başına mCPP’ye özel, spesifik talep veya pazar az gibi görünmektedir.
  Hoofdstuk 4: Amfetamine...  
Dat is meer dan het aantal medische spoedgevallen als gevolg van het gebruik van ecstasy, amfetamine, LSD of hallucinogene paddestoelen. In Zweden is het aantal vastgestelde waarnemingen van GHB (of de precursoren GBL en 1,4-BD) in monsters van lichaamsvloeistoffen toegenomen van 24 in 1997 tot 367 in 2004.
GHB ve ketamin kullanımıyla ilgili olduğu bildirilen ölümler ile ölümcül olmayan acil durumlar son derece nadirdir. Ancak bu gibi maddelere bağlı ölümler ile ölümcül olmayan acil durumları kaydedecek hassas ve karşılaştırılabilir sistemlerin eksikliği bu alanda bulunabilen verileri sınırlamaktadır. İki ülke, genellikle başka uyuşturucularla bağlantılı olarak, GHB’ye bağlı ölümler bildirmiştir. Amsterdam’daki Belediye Sağlık Hizmeti, GHB kullanımına bağlanabilecek ölümcül olmayan acil durumların yıllık sayısında 2000’de 25’ten 2004’te 98’e bir artış kaydetmiş olup, bu sayı ecstasy, amfetamin, LSD veya halüsinojenik mantara bağlanan tıbbi acil durumların sayısından fazladır. İsveç’te, vücut sıvısı örneklerinde GHB (veya öncülleri GBL ve 1,4-ABD) tespitleri 1997’de 24’ten 2004’te 367’ye yükselmiştir. İsveç’te GHB’yle bağlantılı ölümler de bildirilmiştir: bu uyuşturucu, 1996 ve 2004 arasında uyuşturucuya bağlı 36 ölümde tespit edilmiş olup bunların dokuzu 2004’te meydana gelmiştir. İngiltere ve Galler’de 2003’te, üç ölüm hakkındaki adli memur raporunda GHB’nin bahsi geçiyordu ve içlerinden birinde GHB, bahsi geçen tek uyuşturucuydu (ONS, 2006). Bununla beraber, Birleşik Krallık'taki bir hastaneden gelen ve geniş bir bölgeyi kapsayan toksikolojik bilgiler, Mayıs ve Aralık 2005 arasında meydana gelen beş ölümde GHB tespit edildiğini göstermektedir (131).
  Hoofdstuk 5: Cocaà¯ne e...  
(Figuur 6). Uit gegevens uit schoolenquêtes blijkt een zeer lage prevalentie van het “ooit”-gebruik van cocaïne, uiteenlopend van 9% in Cyprus, Finland en Zweden tot 6% in Spanje. De prevalentie van het “ooit”-gebruik van crack-cocaïne is nog lager; hier variëren de cijfers van 0 tot 3% (Hibell et al., 2004).
Diğer yasadışı uyuşturucular gibi kokain kullanımı da genç yetişkinler arasında daha yoğundur. Geçmiş yılda kullanım 15 ila 24 yaşındakiler arasında biraz daha yüksek olmakla birlikte, yaşam boyu deneyimi 15-34 yaş arası genç yetişkinler arasında en yüksektir. Kokainin daha çok 20’li yaşlarında olanlar tarafından kullanılan bir uyuşturucu olduğu ama kokain kullanımının, esrar kullanımıyla karşılaştırıldığında, daha gençler arasında o kadar yoğun olmadığı görülmektedir. 15 ila 34 yaşındakiler arasında yaşam boyu deneyimi, en yüksek seviyeler İspanya (% 8,9) ile Birleşik Krallık'ta (% 10,5) olmak üzere, % 1 ile % 10 arasında değişmektedir. Geçmiş yılda kullanım % 0,2 ile % 4,8 arasında değişirken Danimarka, İrlanda, İtalya ve Hollanda’nın rakamları % 2 civarında, İspanya ve Birleşik Krallık rakamları da % 4’ün üzerindedir (Şekil 6). Okul araştırmalarından edinilen verilerin kokain kullanımı için gösterdiği yaşam boyu yaygınlık oranları çok düşük olup Kıbrıs, Finlandiya ve İsveç’te % 0 ile İspanya’da % 6 arasında değişmekte ve crack kokain kullanımı için de % 0 ile % 3 arasında değişen daha da düşük yaşam boyu yaygınlık oranları bulunmaktadır (Hibell vd., 2004).
  Hoofdstuk 3: Cannabis  
In de derde groep lidstaten (Finland en Zweden in het noorden en Griekenland, Cyprus en Malta in het zuiden) plus Noorwegen zijn de schattingen van het “ooit”- gebruik onder scholieren relatief laag gebleven (rond 10% en lager) (69).
Ayrıca, okul araştırmaları nüfusun daha genç üyeleri arasında uyuşturucu kullanımındaki eğilimler hakkında, genç yetişkinlerin gelecekteki eğilimlerini öngörebilecek değerli bilgiler sağlayabilir. Çoğu ülkede, esrar denemiş olan okul çocuklarının sayısında 1995’ten beri genel bir artış olmuştur. Bununla beraber, eğilimlerde coğrafi çeşitlilikler belirgindir. 15-16 yaşındaki okul çocukları arasında esrar kullanımının yaşam boyu yaygınlığındaki eğilimler üç coğrafi gruba ayrılabilir. Esrar kullanımı eskilere dayanan İrlanda ve Birleşik Krallık'ta yaşam boyu yaygınlığı yüksek olmakla birlikte, son on yılda sabit kalmıştır (% 37-39 civarı). Doğu ve Orta Avrupa Üye Devletleri’nin yanı sıra Danimarka, İspanya, Fransa, İtalya ve Portekiz’de, 2003’te yaşam boyu esrar kullanma yaygınlığı 1995’te olduğundan önemli ölçüde daha yüksekti. Üçüncü grup Üye Ülkeler’de (Kuzeyde Finlandiya ve İsveç ile güneyde Yunanistan, Kıbrıs ve Malta) ve Norveç’te, okul çocukları arasında yaşam boyu yaygınlık tahminleri nispeten düşük seviyelerde kalmıştır (% 10 civarı ve altında) (69).
  Hoofdstuk 3: Cannabis  
(49)  Voor de periode 1999-2004 waren er voor ten minste drie opeenvolgende jaren gegevens over de prijs van cannabishars/-bladeren beschikbaar in België, Tsjechië, Duitsland, Spanje, Frankrijk, Ierland, Cyprus, Letland, Litouwen, Luxemburg, Nederland, Polen, Portugal, Slovenië, Zweden, het Verenigd Koninkrijk, Bulgarije (alleen bladeren), Roemenië, Turkije en Noorwegen.
(49)  1999-2004 döneminde, kenevir reçinesi/bitkisi fiyatlarına dair veriler Belçika, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İspanya, Fransa, İrlanda, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Polonya, Portekiz, Slovenya, İsveç, Birleşik Krallık, Bulgaristan (yalnızca bitkisi), Romanya, Türkiye ve Norveç’te en az üç ardışık yıl için mevcuttu. Ancak Çek Cumhuriyeti’ndeki eğilimler verilen bilgileri etkileyen yöntembilimsel sınırlamalardan ötürü analiz edilmemiştir.
Arrow 1 2 3 4 5 6 7 8 Arrow