use if – Traduction – Dictionnaire Keybot

Spacer TTN Translation Network TTN TTN Login Deutsch English Spacer Help
Langues sources Langues cibles
Keybot 3 Résultats  www.prudential.com.kh  Page 8
  EXTRASTRUGGLE — The Pri...  
The younger one begins to walk, leaving the older one behind. He walks until he goes past the greengrocer’s but before he has walked up half the second hill, he turns back to look. The older one was still there, in the same exact place.
Küçük olan büyük olanı bırakıp yürümeye başlar. Manavı geçene kadar durmadan ilerler ama ikinci yokuşun yarısına gelmeden dönüp bakar. Büyük olan hala orada, aynı yerde durmaktadır.
  EXTRASTRUGGLE — talks t...  
ME: I was looking out the window right now. Do you see, right there, in the courtyard of the high-school? Come and have a look. A 13-year old school girl. Standing erect at the headmaster’s command, ATTENTION! Her eyes are sharp as an eagle’s. Look carefully! You see?
ME: Ben de pencereden dışarıyı seyrediyordum tam o sırada. Şuradaki lisede, avluda, görüyor musun? Gel bak. 13 yaşında bir kız çocuğu. Müdürün HAZIROL! haykırışıyla dimdik, ayakta bekliyor. Gözleri kartal gibi keskin bakıyor. Bak bak! Gördün mü?
  EXTRASTRUGGLE — A NEW M...  
When I awoke, I realized I was in a rose garden. Right there in front of me, the mind and the heart were chatting, and the ant on the ground was trying to prevent all the wars of the world. The beggar in the cove of a tree I was leaning on had decided it was his duty to destroy the system established by bankers.
Uyandığımda kendimi bir gül bahçesinde buldum. Hemen önümde akıl ile kalp birbirleriyle konuşuyor, yerdeki karınca alemdeki savaşları durdurmaya çalışıyordu. Sırtımı yasladığım ağacın kovuğundaki dilenci, bankacıların kurduğu düzeni çökertmeyi kendine vazife edinmişti. Ağlayan bir aşık, rakamlara ve dört işleme küfrediyor; elleri ve ayakları zincirli bir köle, zedelenmiş adaleti tamir ediyordu. Eşeğe ters binmiş bir deli, mekteplerdeki müfredatı kendi kaleme aldığı kitaba göre değiştiriyor ve bahçenin çıkış kapısında çocuğunu emziren bir anne, tabiatın, hayvanın ve insanın hür olduğunu ilan ediyordu.